Ana Sayfa

26 Kasım 2011 Cumartesi

Madeni paranın korkuttuğu sınavlar.! ve Aşkı kalbine çağır ..!

   Hayat o kadar tekrardan ibaret ki ? , aynı sokakları keşfedişler , bildik manzaraları keşfedişler ve olmazsa olmaz sınavlar ,ve yeniden sınavlar ...

    İşte bu  hal,  bir milad olacak sanırım benim için , Kocaman soruları olan , şifreleri olmayan .! tertemiz bir sınav beni bekliyor yarın , o kadar hazırlanmışlar ki madeni para bile sokmak yasakmış , İşte benim ülkemin dürüst ve temiz insanları..! Baksanıza madeni paradan bile korkar olduk ,zannediyorum bu durum  vahim halimizi  gözler önüne seriyor ...! Vay sayın seyirciler , dürüst insan manzaları seyrettiniz memleketimden ...

 Aynı şarabı içmekten sıkıldığım bugünlerde, imdadıma müzisyen bir dostum yetişti , haftaya onun yanındayım , caddebostan özlemimi gidereceğim nihayet onun sayesinde  tabiki o ve onun kemanını da özlemedim dersem yalan olur , iyi insandır kendileri velhasıl ;belki de  yarından sonra da benim için yeniden farklı sokakları keşfetme zamanı başlıyor , o hal mutluyum ..

Gelelim sizin için seçtiğim şarkıya , tabiki de bu kadar ondan konuşmuşken onun şarkısını paylaşacağım sizlerle Sevgili müzik dostları karşınızda değerli dostum Kerem Çelik ve şarkısı.. "aşkı kalbine çağır .."

Bugünlük benden bu kadar , Rastgele ....!


7 Kasım 2011 Pazartesi

Saklambaç oynayan, kaleye mum diksin ..!

"Saklambaç oynayan,kaleye mum diksin...
Sağım solum sobe..."

Bizimkisi bir nevi oyun...saklanıyoruz,kovalıyoruz ve sonunda sobeliyoruz...
ya da sobeleniyoruz...

Oyunun gelişimi ise şöyle:
Önce mum kokan insan "transa" geçiyor,trans aleti ise mum ışığı
Sonrası oyunu kurallarına göre oynamak...
Kurallar ise çok basit..öğretilenleri içselleştirmek...

Ve finalde saklambaç oynadığımız çocukluğumuz,elimizde de bir mum ve kaleye dikiyoruz...
Artık rahatız ve gevşedik...
Sobeledik,oyun bozanlık yapmadık...

Saklambaç oynadık ve bilinçdışını sobeledik...
Başardık yani..

Bir oyun oynadınız ve umarım başardınız .!!!

( Fikret Mualla'yı anımsamak keyifli ve ötedir her daim ...)


11 Şubat 2006


1 Kasım 2011 Salı

Öyle ki tınılar, birbirleriyle konuşuyor ...

Öyle ki tınılar, birbirleriyle konuşuyor ;  yaşamları yad ediyor ...

Öyle ki  zulmün son kalesine inat , barış naraları atıyor ; aynı zamanda acıya karşı tavır da geliştiriyorlar ,

Gamlarda gidip gelirken yaşamların dili ; ritmleri ise isyanın sesi oluyor ....

Lakin mönülerinde acı ve hüzün de var , katliam da var , dünyanın  oynadığı "kral çıplak" oyunu da var ...

Hele onların sesine bir kulak verelim ,  (cudna jada od mostara grada)

Hvala ...!
Bosna'ya ..